Uyku Neye Yarar?

Bilim adamları henüz, insana gerekli uyku miktarı üzerinde bile anlaşmış değiller. Rahatsız edilmediklerinde insanların çoğunluğu her gece sekiz saat uyuma eğilimde.
Uykunun ne olduğunu söylemek, nereye  yaradığını söylemekten çok daha kolay. Uyku sırasında kan basıncı düşer, nabız yavaşlar, solunum sayısı azalır, vücut soğur, derinin kan damarları genişler,bazen sindirim sistemi daha etkili çalışır,kaslarımız gevşer ve genelde metabolizma hızı yaklaşık yüzde 20 oranında yavaşlar.

Vücudun tümünde uyku sırasında çeşitli değişimler olmasına karşın, uyku ile uyanıklık arasında en belirgin çalışma farkı gösteren organımız kuşkusuz beyin. Beyin, ayrıca uyku olayının merkezinde yer alan organ. Kişi uykuya dalarken beyin edildiğin bir duruma girerek dış dünyaya verdiği yanıtları azaltır. Bu nedenle uyku araştırmaları beyin üzerinde odaklaştırılmıştır.
Daha on dokuzuncu yüzyılda araştırmacılar beynin uykudaki önemini anladılar. Uykuyu açıklamaya çalışan ilk yorgunluk teorileri, kanın gün boyunca beyinden toplanmasını yada rakip kuruma göre beyinde kanın azalmasının kişide yorgunluğa neden olduğunu ve bu durumun ancak uykuyla düzeldiğini öne sürüyorlardı.

Yirminci yüzyılın başlarında araştırmacılar uyku maddeleri adını verdikleri doğal maddelerin beyinde yoğunlaşarak uykuya neden olduğunu varsaymaya başladılar. Ve 1930lardan itibaren bilim adamları beyindeki elektiriksel değişimleri  EEG ile ölçmeye başladıklarından, uyku sırasında beynin elektiriksel etkinliğini uyanık beyne göre farklı olduğunu gördüler.
Fizyoloklar ilk defa 1928 yılında beynin elektiriksel etkinliğini kaydetmişlerdi. Nöron adı verilen milyarlarca sinir hücresi içeren beyinde her nöron başka nöronlarla iletişim içinde birbirlerine elektiriksel ve kimyasal mesajla yolluyordu.

Her bir nöron, komşusundan gelen kimyasal maddelerin salınmasına ve bunlarda elektirik akımına yol açabiliyordu. Gönüllü kişilerin kafa derisi üzerine yerleştirilen elektirotlarla, fizyoloklar beynin elektiriksel etkinliğini gösteren beyin dalgalarını kaydetmeyi başardılar.30 yıl içinde yapılan çalışmalar sonucunda uyku sırasında elektiriksel etkinliğin değişim gösterdiği yavaş yavaş ortaya çıktı.Ancak uyku sırasında beyindeki kimyasal değişimlerin anlaşılması daha uzun sürdü. Halen araştırmacılar bu konuda kesin bilgiye sahip olamamışlardı.