Tarih boyunca tüm Türk boylarının en önemli içeceği olmuştur. Günümüzde de Asya’nın birçok yerinde içilmektedir.
Süt laktobasil ve saccharomyces mayası etkisiyle kımıza dönüşür. Genellikle at ve koyun sütünden yapılır. İçerisinde %1 alkol, %1,9 yağ, %2,2 albümin ve %2,1 laktoz vardır.
Rusya’da kımızın özellikle verem mikroplarına karşı antibiyotik etki gösterdiği ileri sürülmektedir. Verem hastalığında, özellikle başlangıç aşamasında tedaviye paralel olarak uygulanmaktadır. At sütünün ve kımızın içinde çok ince olarak yayılmış albümin, kolay sindirilen yağlar, B vitaminleri, kalınbağırsaktaki yararlı mikropları destekleyen laktoz, mikroplara karşı güçlü koruyucu lizozim, özellikle amilazın üretimini kolaylaştıran otoliklipid bulunmaktadır. Kımız özellikle sindirim organları için çok yararlıdır.
Kımız Avrupa’ya ilk olarak 1253 yılında Tataristan’a seyahat eden Fransız bir keşiş tarafından tanıtılmıştır. Avrupalı doktorlar kımızı tanıdıktan sonra ilk kımız sanatoryumunu 1858 tarihinde kurdular. 1959 yılında ise askerler için ilk kımız hastanesi kuruldu. Kefirin tanınmasından sonra kımız arka planda kalmaya başladı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder