Akne (Sivilce) oluşmasının nedeni, ciltteki yağ bezlerinin fazla çalışıyor olmasıdır. Özellikle sonbahar ve kış mevsimleri, aknelerin çoğaldığı dönemdir.

    Gençlerde görülen akne, ergenliğin ilk dönemlerinde, vücutta gelişim başladığı sırada ortaya çıkar. Bu durum,
    bir dizi hormonal dengesizliğe bağlıdır. Doğal olarak bu gibi hormon dengesizlikleri yetişkin kişilerde de görülebilir.
    Cilt problemleri genel olarak sedef, akne, egzama ve cilt lekeleridir.

    Cildin durumu da hassas, nemsiz ve stresli olarak ayırılabilir. Stres, hava kirliliği ve güneş ışınları gibi pek çok
    etken cildi olumsuz etkiler. Akneler en çok yüzde oluşur fakat aynı zamanda boyun, çene, sırt, omuz, kafa
    derisi, kollar ve bacakların üst kısmında da görülebilir.

    Ergenlik döneminde görülen aknelerin sebebi, kişilerin çocukluktan gençliğe geçiş döneminde yaşadıkları
    değişikliklerdir.

    Derimizde ne kadar temizlesek de birçok bakteri bulunur. Bu bakteriler yağ bezlerinin tıkalı olan kanallarından
    içeri girerek hem varlıklarıyla ve hem de ortaya çıkardıkları bazı kimyasal maddeler nedeniyle tıkanmış olan
    yağ bezinde iltihaba yol açarlar.

    Akneler sıkılmaz ise, iz oluşturma ihtimalide büyük oranda düşer.

    Aknede oluşabilecek izin derecesini önceden saptamak mümkün olmamasına karşın, erken ve etkili tedavi
    iz oluşumunu önler. Aknede iz oluşumu, sanılanın aksine asıl olarak şiddetli enfeksiyonların ve derin kistlerin
    olduğu vakalarda saptanmaktadır. Akne izleri, şiddetli aknede vücudun tüm bölümlerinde olabilirse de, sırtta
    ve göğüste daha belirgindir.

    Akne aslında kir ya da yüzey yağları nedeniyle oluşmaz. Her ne kadar fazla yağlar, gün içinde biriken kirler ve
    de ölü hücreler cildi bakımsız gösterse de bunları elle ovalayarak temizlemek son derece yanlıştır. Cildi temiz
    tutmanın faydaları vardır fakat aşırı yıkama vücudun daha fazla yağ üretmesine ve aknenin daha kötü olmasına
    sebep olur. Bir miktar sebum, derinin çok fazla kurumasını önlemek için gereklidir. ışte bu yüzden aşırı yıkama
    yarardan çok zarar getirebilir.


    AKNE(Sivilce) SEBEPLERİ


    Hormonal faktörler

    Yumurtalık ve böbrek üstü bezlerinden salgılanan androjen grubu hormonlara karşı yağ
    bezlerinin duyarlılığı ve yağ salgısındaki artış.

    Yağ sekresyonu

    Yağ bezlerinde üretilen yağın, normalin üstünde salgılanması.

    Kıl yapısının anormalliği

    Bazı hücrelerdeki yağların kıl kökünü tıkaması. (Bu olay tüylerin bulunduğu her yerde
    oluşabilir).

    Bakteriler

    Normal şartlarda deriyle dost yaşarken, kıl kökünün tıkanmasıyla çoğalarak aknenin artmasına
    sebep olur.

    Keratoz

    Akneye yatkın kişilerde, foliküler kanalın içi ölü hücrelerle dolar ve ağızları tıkanır,
    Düz, ölü ve sertleşmiş hücreler topluluğu alttan yeni hücreler geldikçe, sürekli dökülme halindedir. Ölü
    hücrelerin oluşturduğu bu tabaka akneli kişide normal insan cildindekinden 5 kat daha kalındır.

    Sebumun aşırı salgılanması

    Sebumun aşırı salgılanmasına bağlı olarak, bu koruyucu örtünün pH'ı bozulur
    ve böylece irileşmiş gözenekleriyle, parlak, yağlı, siyah noktalı bir cilt tipi oluşur.

    Genetik yatkınlık

    Kalıtım faktörü aknenin en önde gelen nedenlerinden biridir. Annesi veya babası ağır
    akne sorunu yaşamış bir gencin, ergenlik çağını düzgün bir ciltle geçirmesi pek de olası değildir.

    Bazı hastalıklar

    Hormonal bozukluklar ve sıkça görülen polikistik over hastalığı cilt dengesini bozarak akne
    oluşumuna uygun ortam hazırlar.

    Aşırı terleme

    Sıcağın yol açtığı aşırı terleme de gözenekleri tıkar ve koruyucu örtünün pH'nı bozarak sivilce
    sorununu başlatır. Ter üretiminin artmasıyla oluşan, amonyaklı ve alkolik ortam bakterinin büyümesini güçlendirir.

    Stres faktörü

    Akneye yatkın kişilerde stres kendini sivilcelerle gösterir.

    İlaç kullanımı

    Bazı doğum kontrol ilaçları bunların arasındadır, ilacın değiştirilmesi genellikle sorunu çözer.
    Yeni ilaca başladıktan sonra sivilce olursa, durumu doktora bildirmek gerekir.

    Güneş ışınları

    Güneş ışınları cildin en üst tabakasının kalınlaşmasını sağlar. Zaten diğer faktörler de kişide
    akneye uygun ortamı hazırlamışsa komedon dediğimiz tıkaçların sayısı çoğalır. Sivilce lekeleri bu ışınların etkisiyle uzun müddet, cilt yüzeyinde kalabilirler. Bu nedenle dikkatlice güneşlenmek gerekir. Çünkü sivilcenin kararmasının sebebi hücre içindeki melanindir.

    Çevre kirliliği - yaşanılan ortam

    iri gözeneklerin içine yerleşen toz ve kir parçacıkları, günlük makyajla
    birlikte gözenek içinde iyice birikir. Bu nedenle, akneli cilde düzenli bakım yapılması gereklidir.

    Mesleki ortam

    Kişinin devamlı çalışmak zorunda olduğu ortamın şartları da önemli bir faktördür. Örneğin
    boya imalatında çalışanlar, oto tamircileri, kimyasal maddelerle iç içe bulunanlar ve mutfak ortamındaki sıcak
    nemli hava ile yağ buharlarının etkisinde kalanlar.

    Yanlış kozmetik ürün kullanımı

    Yanlış verilen kozmetik ürünleri ve hatalı kullanım da akneye sebep olur.

    Çevreyi kirleten etkenler ve olumsuz koşullar da vücuda toksinlerin girişini sağlar. Toksinler de vücuttan atılmak üzere cilde taşınmaktadır. Cildimiz adeta atıkların çıkışının yapıldığı bir çöp yeri gibidir. Aşırı ter atılımı ile birlikte cilt hastalıkları da ortaya çıkar. Gözenekler vasıtası ile solunum olayına katılan cildimizin, bu kanalları tıkalı olduğu zaman ne kadar zarar gördüğü de ortaya çıkar.

    Vücudumuzda sağlam, koruyucu ve geniş bir örtü oluşturan derimiz, aslında bir yandan dış şartlara karşı
    savaşan, bir yandan da kendini durmadan yenileyen müthiş bir fabrikadır.

    Akne özellikle gençler ve genç erişkinler arasında sık görülen dermatolojik bir problemdir. Toplumun yaklaşık
    % 85 i hayatının bir döneminde akne vulgaris ile yaşamak zorunda kalırlar.

    Genellikle adolesan dönemde görülmesine rağmen ileri yaşlarda da karşımıza çıkabilmektedir. Akne sıklıkla
    yüzü etkilemektedir, skarları tüm yaşam boyunca kalıcı olmaktadır.

    Adolesan dönem özgüven ve sosyal becerilerin gelişiminde çok önemli bir dönemdir. Ayrıca adolesan dönemde dış görünüm önem kazandığından, aknede yüz sıklıkla tutulduğundan ve yüz görünümü kişinin vücut imajı algısı açısından önemli olduğundan düşük şiddette bile olsa akne vulgaris emosyonel, sosyal ve psikolojik fonksiyonları etkileyebilmektedir. Emosyonel stres akne vulgarisi iddetlendirebileceği gibi, akneli hastalarda psikiyatrik sorunlar da oluşabilmektedir. Akne vulgaris ekzema veya psoriasisten daha fazla psikososyal etkilere neden olmaktadır. Akneli hastalarda özgüvende azalma, düşük benlik saygısı, sosyal ilişkilerde zorluklar, sosyal fobi, ağrı ve keyifsizlik gibi psikosomatik bulgular, depresyon ve anksiyete prevalansında artış bildirilmektedir. Akne hastalarının % 18-)44 ünde klinik olarak önemli ölçüde depresyon ve anksiyete görülmektedir. Ayrıca bazı kişilerde iş ve okulda üretkenlik ve performansta azalmaya neden olabilmektedir. Akneli hastalarda intihar riskinin daha fazla olduğu bildirilmiştir.

    Akne vulgarisli hastalar hasta olduklarını kabul etmeseler de akne, ciddi hastalıklar olarak kabul gören astım, diabet, epilepsi, romatizma ve kronik ağrı kadar emosyonel ve sosyal problemlere yol açmaktadır. Akne vulgaris yaşam kalitesinde belirgin bozulmaya neden olmakta ve akne nedeniyle yaşam kalitesindeki bozulma ne kadar fazlaysa anksiyete çok olmaktadır.

    0 yorum:

    Yorum Gönder

     
    Top