Akne (sivilce) Nedir?

Sıklıkla ergenlik ve genç erişkin dönemde çeşitli nedenlerden ötürü kıl kökündeki hücrelerin düzensiz işlemesi ve yağ bezinin fazla yağ üretmesi ile bakteriyal çoğalma sonucu ortaya çıkan bir cilt rahatsızlığıdır. Akne çoğunlukla yüz, boyun, sırt, göğüs ve omuzlarda görülür.

Akne Nasıl Oluşur?

Hormonal değişiklikler, beslenme şekli, genetik yapı, cildin fazla yağ üretmesi, kıl kökündeki ölü hücrelerin dışarıya atılamaması, vitamin eksikliği, stres vb. gibi faktörlerin bir araya gelmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Normalde sağlıklı ciltlerde açık olan kıl folikülleri ve yağ bezlerinin ağız kısmı tıkanır, bu sebeple bakteriler üremeye başlar.

Bu şekilde gözeneklerin tıkanması ile mikrokomedon adı verilen yapılar ortaya çıkar. Açık komedon (siyah nokta) ve kapalı komedon (beyaz nokta) olarak iki türü vardır. Ciltteki yağ üretimi gittikçe artarak devam eder ve böylece tıkanmış bölgede yağ birikerek şişmeye neden olur. Bakteriler bu ortamda daha çok ürerler ve vücudun doğal bağışıklık sistemi bakterilere karşı savaşmaya başlayarak iltihaba (inflamasyon) sebep olur.
Kısaca akne (sivilce) kıl kökünde ve komşuluğundaki yağ bezinin iltihabi rahatsızlığıdır.

Akne Vulgaris Kimlerde Görülür?

12-25 yaş grubunun % 85’inde görülür. Ender olarak 8 yaş civarında başlayıp, 30 yaştan sonra da devam edebilir. Erkeklerde daha sıktır ve daha ağır klinik seyir görülebilir.

Akne Vulgaris Niçin Olur?

Son yıllarda üzerinde en fazla durulan nedenler arasında sebum yapımında artış, anormal folliküler keratinizasyon ve mikrobiyal kolonizasyon sayılabilir. Mikrobiyal kolonizasyondan sorumlu mikroorganizmalar propinibakterium acnes, stafilococcus epidermidis ve pitrosporum oveledir.
Akne vulgaris oluşumunda genetik faktörler de suçlanmaktadır. Hastaların çoğu aile öyküsü verirler ancak özel bir geçiş şekli saptanmamıştır.

Akne Vulgarisin Klinik Görünümü Nasıldır?

Primer yerleşim yeri yüz, sırt, göğüs ve omuzlardır. Gövdedeki lezyonlar orta hatta yoğunlaşır. Herhangi bir lezyon ağırlıklı olabilmekle birlikte genellikle bir çok lezyon biraradadır.
Non-inflamatuar lezyonlar komedonlardır. Komedonlar açık veya kapalı olabilir. Açık komedon deriden hafif kabarık, ortasında koyu renkli folliküler keratin ve lipid birikimi olan lezyondur. Kapalı komedonlar ise inflamasyonsuz beyaz renkli papüller şeklinde görülür. Özellikle kapalı komedonlar inflamatuar lezyonların prekürsorlarıdır.
İnflamatuar lezyonlar, çevresinde eritem inflamasyon bulunan küçük papüllerden püstül ve büyük nodüllere, kistlere kadar değişebilir.
Aktif lezyonlar dışında iyileşmiş lezyonlara ait skarlar da bulunabilir. Akne skarları küçük ağızlı derin deprese skarlardır. Nadiren gövdede hipertrofik skarlar olabilir.

Akne Vulgariste Laboratuvar İncelemeleri Gerekli mi?


Hiperandrojenizmden şüphelenilmiyorsa akne vulgarisli hastada laboratuar tetkik gerekli değildir. Ancak menstruasyon düzensizliği, hirsutismus, androgenetik alopesi gibi hiperandrojenizm belirtileri varsa hastaların bir dermatoloğa ve daha sonra gerekirse bir endokrinoloğa başvurmaları gerekebilir.

Akne Vulgaris Tanısı Nasıl Konulur?

Tanı genellikle kolaydır. Hastanın yaşı, lezyonların yerleşim yerleri ve komedonların varlığı ile follikülitler, rosasea, lupus miliaris disseminatus fasiei’den ayrılabilir.

Akne çeşitleri nelerdir?

İltihapsız (inflamasyonsuz) akneler:
Kapalı Komedon (Beyaz Nokta):
Açık Komedon (Siyah Nokta):

İltihaplı (inflamasyonlu) akneler: Derecelerine göre papül, püstül, nodül olarak isimlendirilirler. Tedavi edilmedikleri zaman ciltte iz bırakabilirler ve ileride ciddi psikolojik sorunlara yol açabilmektedirler.

Akne Vulgaris Tedavisinde Amaç Nedir?

Amaç, folliküler keratinizasyonu düzeltmek, sebase bezlerin aktivitesini, folliküler bakteriyel popülasyonu ve inflamasyonu azaltmaktır. Bu şekilde lezyonların skar bırakması ve hastada güvensizlik, değersizlik duygularının oluşması engellenir.

Akne Vulgaris Tedavisinde Neler Kullanılır?

Temizleyici ajanlar

İşlem abartılmadığı sürece temizlik için kullanılan pH değeri 5.5 olan sabunlar follikül içindeki lipid ve bakterileri uzaklaştırabilirler, ancak komedon giderici ve tedavi edici etkileri yoktur. Tedaviye yardımcı ajanlardır.

Topikal ajanlar

Vitamin A asiti (Tretinoin): Folliküler keratinizasyonu düzenler. Komedonların hakim olduğu aknede tercih edilir. İrritasyon yapıcı etkisi vardır. Özellikle güneşe maruz kalındığında bu etki artar. (Acnelyse krem, Retino jel).

Benzoyl peroksit: Güçlü bir antibakteriyel ajandır. Kuruluk irritasyon ve allerjik dermatite neden olabilir. (Aknefug BP losyon, Aksil krem, Benzac AC jel).

Antibiyotikler: Klindamisin ve Eritromisin p. acnes’e etkilidir. Uzun süreli kullanımda rezistans bildirilmiştir. Klindamisin % 1, eritromisin % 1-2 kullanılabilir. Eritromisin, benzoyl peroksitle kombine edildiğinde etkisi artar. (Cleocin-T losyon, Clamine-T losyon, Benzamycin jel).

Azelaik asit: Keratinizasyon ve folliküler bakteri kolonizasyonuna etkilidir. Genellikle % 20 krem şeklinde kullanılır. Yanma hissi oluşturması dışında bir yan etkisi yoktur. (Azelderm krem, Skinoren krem)
Salisilik asit: Keratolitik etkisi nedeniyle kullanılabilir, retinoik asit kadar güçlü değildir (Salsil-2 jel).

Sistemik Ajanlar

Antibiyotikler
* Tetrasiklin, 250 mg-1 g/gün dozlarda serbest yağ asitlerini ve p. acnes’in sayısını azaltır. 1 g/gün başlangıçtan sonra 250 mg/gün ile 6 ay idame edilebilir. Dişlerde diskolorasyon ve iskelet sistemini baskılayıcı etkileri nedeniyle 8 yaş altında kullanılmamalıdır. (Devasiklin, Tetra, Tetramin 250 mg-cap, Tetralet 500 mg-cap).
* Doksisiklin (Doksin, Monodoks, Tetradoks 100 mg-cap) ve minosiklin (Türkiye’de preparatı yok) en az tetrasiklin kadar etkilidir. Ancak fotosensitivite nedeniyle yaz aylarında kullanımı sınırlıdır.
* Trimetoprim-Sulfametoksazol kombinasyonu hematolojik yan etkileri nedeniyle ancak diğer antibiyotiklere cevap vermeyen hastalarda kullanılabilen bir seçenektir. (Bactrim, Bakton, Baktrisid DS, Bibakrim, Cotrirer Kemoprim, Metoprim, Mikrosid, Septrin, Trifen, Trimoks).

Hormonlar

Mutlaka Dermatolog veya endokrinolog tarafından kullanılmalıdırlar.

Antiandrojenler:
Siproteron asetat ve etinil östradiol kombinasyonu bir oral kontraseptiftir. Sebum salgısını ve komedon oluşumunu azaltır. (Diane-35).
Östrojenler, glukokortikoidler ve gonadotropin salgılatıcı hormon (GnRH) kullanılabilen diğer seçeneklerdir.

İsotretinoin:
Dermatologlar tarafından kullanılmalı ve hastalar izlenmelidir.
Şiddetli ve tedaviye dirençli aknede çok etkilidir. Sebum üretimini azaltır, keratinizasyonu düzeltir, p. acnes’i azaltır ve antienflamatuar etkisi vardır. 1-2 mg/kg/gün dozda 18-20 hafta kullanılır. Teratojenik potansiyeli nedeniyle tedavi boyunca ve tedaviden sonraki bir ay içinde hamile kalınmamalıdır. Deri kuruluğu, keilit, konjunktivit, hipertrigliseridemi, epistaksis ve saç dökülmesi yapabilir. (Ro-accutan).

Hangi Tip Aknede Hangi Ajanlar Kullanılmalıdır?

Hafif aknede daha çok topikal ajanların kullanılması yeterlidir. Orta derecede aknede ise topikal ajanlara bir sistemik antibiyotik eklenmesi uygun olabilir. ?iddetli aknede isotretinoin kullanılmalıdır.

Akne Vulgarisin Prognozu Nasıldır?

Olguların çoğu 20’li yaşların başında düzelir. Ancak ender de olsa 30’lu ve 40’lı yaşlara kadar uzayabilir.




0 yorum:

Yorum Gönder

 
Top